Anasayfa / Haberler / Konfederasyondan Haberler / SENDİKAL ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLEYEN DÜZENLEME İÇİN AYM ÖNÜNDEN SESLENDİK
SENDİKAL ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLEYEN DÜZENLEME İÇİN AYM ÖNÜNDEN SESLENDİK

SENDİKAL ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLEYEN DÜZENLEME İÇİN AYM ÖNÜNDEN SESLENDİK

Anayasa Mahkemesi’nde esastan görüşülmeyi bekleyen sendikal örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldıran %2 barajının AYM tarafından bir an önce görüşülmesi için BASK ve bağlı sendikalar olarak AYM önünden seslendik. Basın açıklamasını yapan Genel Başkanımız Mehmet Alper ÖĞRETİCİ şu ifadeleri kullandı.

 

‘2021 Ağustos ayında yapılan 6. Dönem toplu sözleşmelerinde toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmak için hizmet kolunda %1 barajı öngörülmüş ve Danıştay’a açtığımız dava neticesinde bu uygulamanın yürütmesi durdurulmuştur.

Örgütlenme özgürlüğünün önünü kesmeyi amaçlayan, çalışanları siyasi sendikalara mahkum etme planının bir parçası olan %1 barajı ile yapmak istediklerine Danıştay engel olunca şimdi de kanun değişikliği ile % 2 barajı getirilmiştir.

İlgili düzenleme torba bir kanunla, paydaşların görüşü dahi alınmadan yangından mal kaçırır gibi TBMM’ye getirilmiş, paydaşların itirazlarına rağmen meclisten geçmiştir.

Bu uygulama demokratik haklardan uzak, yeni sendikaların kurulmasını engelleyen, çalışanları siyasetle büyümüş sendikalara mahkum eden bir düzenlemedir.

Bu düzenleme; başta anayasamızın 51. Maddesinde yer alan sendika kurma hakkını ihlal ettiği gibi yine Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası çalışma örgütünün 87 ve 98 sayılı hükümlerine de açıkça aykırıdır.

Türkiye’nin imzalamış olduğu ILO 87 ve 98 sayılı sözleşmeler sendika seçme ve örgütlenme özgürlüğünü açıkça savunurken, bu düzenleme ile açıkça sendika seçme ve örgütlenme özgürlüğü hakkı ortadan kaldırılmaktadır.

Söz konusu düzenleme ülkemizdeki demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan sendikaların, örgütlenme özgürlüğünü engelleyecek, sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak ve alternatif sendikalara üye olan kamu görevlilerini tekel sendikalara mahkûm edecektir.

Bu uygulama aleni bir şekilde kanunlarımıza, anayasamıza ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.  Danıştay da zaten %1 barajı için gerekçeli kararını da açıklayarak bunun hukuki olmadığını ispatlamıştır.

Danıştay 12. Dairesinin verdiği gerekçeli kararda aynen şu ifadeleri kullanmaktadır;

‘Toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, kısıtlayıcı ve daraltıcı bir kriter getirilmesi, sendikal özgürlüğe bir müdahale niteliği taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında  eşitsizlik yaratacağı da açık olduğundan, dava konusu düzenlemede, mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bir diğer gerekçede ise;

‘Toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, %1 barajı şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.’

İfadeleri yer almaktadır.

Danıştay aslında gerekçeli kararda birçok soruna değinmiş, hukuka uygunluk bulunmadığını açıkça ortaya koymuştur.

İmzalamış olduğumuz ILO sözleşmelerine aykırı olan, anayasamıza aykırı olan bu düzenleme inanıyoruz ki Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecektir. Ancak zaman geçtikçe bu durum çalışanlarımızın aleyhine işlemektedir.

Bu nedenle yaklaşık 10 ay önce açılan davada Anayasa Mahkemesi’nde esastan görüşülmeyi bekleyen düzenleme bir an önce işleme alınmalı ve örgütlenme özgürlüğünü engelleyen düzenleme iptal edilmelidir. Geç Gelen Adalet Adalet Değildir!

Basın açıklamamıza destek veren Şehit Gazi Sen Konfederasyonu, Anadolu Sen Konfederasyonu, Savdes Sen ve Ünipersen yöneticilerine de teşekkür ediyoruz.